Ne yazsam..Neleri anlatsam.
Zordur vesselam her gün köşe yazısı yazmak, üstüne üstlük
bir yerlere dokunduğunda çıkacak olan ses ya da seslere de hazırlıklı olmak
zorunluluğunda vardır.
Suya sabuna dokunmayayım dersen eyvallah.
Dokunmadığında ne arayan olur ne de soran, çok yaşayan sen
olursun yöneticilerin gözünde.
Dokunuver ufacık vay haline..
Hani meth ettiğin kişiler var ya sarılı verirler telefona.
O anlatsın sen dinle..
Her neyse nereden nereye gidiyor yazı biraz sonra birilerine
dokunuvereceğiz Allah muhafaza.
Adımız büyük ya alınanlar, kendi üzerlerine çekenler olacak.
En iyisi mi biz bugün ne yazacaktık ile devam ede duralım.
Kafa yorarken internet yetişiyor imdadıma dostluk üzerine
bir yazı ilişiyor gözüme.
Yazarını bilmiyorum.
Kim yazdı ise kalemine sağlık.
Yüreğine kuvvet.
Yazarını bilmediğim bu alıntı yazıyı gelin birlikte
paylaşalım.
Dostlukların ne denli güçlü olduğuna şahit olalım.
“- Yüz yüze dostluklar vardır. Güneşle ayçiçeğinin dostluğu
böyle bir dostluktur mesela.
Ayçiçeği sabahtan akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten...
- Uzak dostluklar vardır. Denizlerin ortasındaki bir adayla,
dağların arasındaki bir göl, birbirlerinin uzak dostlarıdır. Dostluklarını
gündüz kuşlarla, gece yıldızlarla iletirler birbirlerine...
- Sessiz dostluklar vardır. Dilsiz bir adamla, duymayan bir
başka adamın elleri arasında sessiz bir dostluk oluşur. Her şeyden konuşur
sessizce bu eller...
- Zorunlu dostluklar vardır. Pazarla pazartesinin dostluğu
gibi. Pazar ağır bir gündür, Pazartesi hızlı bir gün... Ayak uyduramazlar
birbirlerine. Ama dost olmak, yan yana durmak zorundadırlar...
- Uzun dostluklar vardır. İkindi güneşinin altında uzayan
gölgeler birbirlerine kavuşurlar ve uzun boylu bir dostluk oluşur aralarında...
-Günün birinde ölen dostluklar vardır. Bir bahçe içindeki
ahşap ev ile yanı başında duran ceviz ağacının dostluğu gibi... Bir gün kocaman
elli adamlar ve kocaman gövdeli makineler o bahçeye girip de, bir süre sonra
evin ve ceviz ağacının yerinde asık suratlı binalar yükseldiği zaman ölen
dostluklar...
- Vakitsiz dostluklar vardır. Bir peçete, bir kağıt mendil
vakitsizce dostu oluverir gözlerimizin... Ya da ayrılırken verilen bir dal
karanfil ellerimize o anda gelen dostluktur...
- Bakımsız dostluklar vardır bir de... Zaten var, zaten
dostuz deyip yıllarca bir telefonun, bir kaç cümlelik mektubun, bir mailin bile
çok görüldüğü dostluklar... “
********
Allah cümlemizi adam gibi dostlardan eksik etmesin.
Yüreklerimiz hep dostlukla.
Dostlarla ve de güzel insanlarla yaşam boyu mutluluklar
versin.
Haydi, kalın sağlıcakla.
Her şey yüreğinize göre olsun.
HOPDEDİK
DOST..
Acı da, Keder de,
Sevinçte ortak olmalı
Dostun yüreği.
Kilometrelerce
Uzakta olsan
Dostun derdi ,
Senin derdin olmalı.
Dost dediğin
Dost doğru dost olmalı..