Adam şaşkın.
Biraz daha dolaştıktan sonra gelip yine saati
sormuş.
Köylü yine ineğin memesini kaldırıp yanıt
vermiş:
“Altıya on sekiz var”
Saati soran meraktan patlama noktasına gelip
sormuş:
“Kuzum söyler misin? İneğin memesine bakarak
saati nasıl bu kadar doğru tahmin ediyorsun?”
“Ne tahmini beyim” demiş adam:
“İneğin memesini kaldırdım mı, karşıdan
kasabanın saat kulesi görünüyor.”
--//--
Seçim tarihi yaklaştıkça..
Siyasi partilerde heyecan artmaya başladı.
Özellikle Antalya bölgesinde milletvekili
tahminleri geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yapılmıyor.
Bu seçimlerde Antalya’nın
rakibi var Manavgat..
Evet yanlış okumadınız
Antalya’ya rakip Manavgat ilçesi..
Tüm siyasi partilerin listelerine
göz attığınızda Manavgat’ı temsil eden on kişinin üzerinde isim göze batıyor.
Seçilebilir isim ise altı
milletvekili gözüküyor.
En az dört vekil diye hesap
edenler var..
Beşi altıyı görenler çoğunlukta..
İneğin memesini kaldırıp saat
kulesini görenler mi ararsın.
Saat kulesini görmeden atanlar
mı?.
Salt kendi partisi kazansın
diye çeşitli yorumlar yapanlar mı?.
Sizin anlayacağınız seçim
tarihi yaklaştıkça tahmincilerde çoğalıyor.
Tahmin edebilenlerle.
Hiç tahmin bilgisi olmayanlar
bile yarışıyor.
Bu seçim gerçekten ülke genelinde
olduğu kadar Manavgat için hem zor.
Hem o kadar da önem taşıyan
bir seçim.
8 Haziran sabahı saat kaç
dememek için Manavgatlının iyi, düşünüp taşınması gerekiyor.
Ne kadar aklen hareket edecek
olur isek, o kadar kazançlı çıkan taraf oluruz.
Antalya merkez ve tüm
ilçelerin toplamından fazla aday listelerinde Manavgatlının olmasının altında
matematiksel hesaplarla birlikte gelecek adına güzel şeylerin yattığını
görmemek aptallık olur.
Bu konuda gerçek anlamda
elbirliği ve güç birliği ile Manavgat’ın geleceğini görmek adına iyi hesap
yapmalıyız.
Fıkra başlayan yazımızı
anlamlı bir fıkra ile noktalayalım ne dersiniz?..
--//--
Bir köşede ders çalışan oğlu
babasına sormuş:
“Baba elektrik nedir?”
“Şey” demiş babası:
“Her gün kullandığımız bir şey ama bende
bilmiyorum oğlum” Oğlu ders çalışmaya devam ederken tekrar seslenmiş:
“Baba..”
“Gene ne var oğlum”
Oğlu sormuş:
“Gök gürültüsü nedir baba?”
Babası gene mırıldanmış:
“Şey oğlum vallahi ben de bilmiyorum”
Çocuk çalışmaya devam ederken tekrar seslenmiş:
“Baba..”
Baba sormuş:
“Ne var oğlum? Bir şey mi soracaktın?”
“Hiç” demiş oğlu
“Nasıl olsa bilemiyorsun?”
Babası ısrar etmiş:
“Söyle.. Öyle pısırıklık istemem oğlum. Ne
istersen sor. Ben hayatta bütün öğrendiklerimi sora sora öğrendim”
--//--
Haydi, kalın sağlıcakla.
Her şey yüreğinize göre olsun.
HOPDEDİK
Az Kaldı..
Seçim süreci devam ediyor,
Adayların nabız atışları
Bir hayli yükseldi.
Bu gidişle kriz geçirmezler
İnşallah.
Haydi yolunuz açık ola..