CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Düden Çayı’ndaki balık ölümlerini TBMM gündemine taşıdı Antalya’nın içme suyunun yeraltı sularından sağlandığına dikkat çeken Budak, “Düden Çayı’nda binlerce balık ölene kadar bu tesislerin ne yaptığından kimsenin haberi yok. Denetimler testi kırıldıktan sonra yapılıyor. Denetim sırasında ortaya çıkıyor ki 10’un üzerinde tesis, atık sularını yeraltı sularına veya toprağa veriyor. Daha başka tesisler var mı onu da bilmiyoruz. Bu felaket meydana gelmeseydi yeraltı sularımızın kirlendiğini de tehdit altında olduğunu da bilemeyecektik” dedi.
Budak, önergede
şu ifadelere yer verdi:
“Geçtiğimiz hafta
Antalya'da Düden Şelalesi'nde köpürme ve beraberindeki kötü koku nedeniyle
Düden Çayı ile Antalya merkezden geçen Cırnık Köprüsü noktasında binlerce
balığın topluca telef olduğu kamuoyu tarafından bilinmektedir.
Sadece Antalya’da
yaşayan yurttaşları değil çevreye duyarlı bütün vatandaşları endişeye
sürükleyen balık ölümlerinin ardından yapılan denetimlerde, önce beş atık geri
kazanım tesisinin dördünün yıkama sularını yer altı suyuna verdiği tespit
edilmiş, deşarj noktalarının körlenmesi sağlanmış ve idari para cezası
uygulanmıştır. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün yaptığı denetimlerde ise ilk
etapta toplam 10 işletmeye 2 milyon 598 bin 797 TL idari para cezası uygulanmış
ve söz konusu tesislerin faaliyetleri durdurulmuştur. Denetimlerin devam etmesi
sonucunda 3 işletmenin daha atık sularını toprağa verdikleri tespit edilerek
haklarında idari işlemlere başlanmıştır.
RİSK ANALİZLERİ YAPILSIN
Oysa bu felaket
olmasaydı yeraltı sularımızın karşı karşıya olduğu bu kirlilikten haberimiz
olmayacaktı. Yaşadığımız bu olay daha gösteriyor ki yeraltı sularını doğrudan
etkileyecek kazalar veya ihmal durumları için ciddi önlemler alınmalı ve risk
analizleri yapılmalıdır.”
Budak, önergede şu sorulara yer verdi:
“Toplu balık ölümlerinin yaşandığı Düden Çayından
alınan su numunelerinin analiz sonuçları nedir? Kirliliğe neden olan
işletmelerin ne kadar süredir atıklarını yeraltı sularına ve toprağa verdiği
tespit edilmiştir? Balık ölümlerine neden olan su kirliliğinin insan sağlığını
da tehdit eden bir etkisi var mıdır? Bununla ilgili ayrıntılı bir analiz
yapılmış mıdır? Yapıldıysa sonuçları nelerdir? Hakkında idari işlem yapılan ve
kapatılan tesisler en son hangi tarihte denetlenmiştir? İlgili denetimlerde
tesislere yönelik uyarı ya da işlem yapılmış mıdır? Söz konusu çevre
felaketinde ihmali ya da kastı bulunan kişi ya da kişiler hakkında idari para
cezası dışında hangi yasal işlemler yapılacaktır? Aynı kirliliğe neden olan
başka tesislerin bulunma olasılığı nedir? Bu olasılık ile ilgili hangi
çalışmalar yapılmaktadır? Yaşanan çevre felaketinin tekrarlanmaması için hangi
tedbirler alınacaktır?”